Kronik Ağrı Nedir?

Kronik Ağrı Ne Demektir?: Kronik ağrının süresi daha uzundur. Sürekli veya aralıklı olabilir. Örneğin, baş ağrıları, ağrı her zaman mevcut olmasa bile, aylar veya yıllar boyunca devam ettiğinde kronik ağrı olarak kabul edilebilir. Kronik ağrı genellikle omurga ağrıları, artri veya fibromiyalji  durumu gibi bir sağlık durumundan kaynaklanır.

Dr. Alparslan KAHVECİ’nin Ağrı Yönetimi

Ağrıyı dindirmek kutsaldır diyebilirim. Bazen ağrıya neden olan sebebi ortadan kaldıramasanız bile ağrıyı kesmeniz gerekir. Vücuda giren bir şarapnel parçası çıkarılamayabilir. Ve ya ileri seviye diz kireçlenmelerinde hasta ameliyata uygun olamadığı için protez implantasyonu mümkün olmayabilir. Ancak ağrı hala vücutta var olmaya devam eder. Ya da bir migren ağrısı tamamen ortadan kaldırılamayabilir. Sıklığı azalsa da migren atakları devam edecektir. İşte tüm bu ve benzeri durumlarda hastalarımız çaresiz ya da çözümsüz kalmakta olduğunu mesleki hayatımda çoğu kez tecrübe ettim. Yıllar boyu bu tarz ağrı sorunlarını çözmek için araştırmalar yaptım ve çok sayıda deneyimlerim oldu. Dünya da benim gibi ağrı sorunları ile uğraşan çok sayıda hekim bulunmakta ve bir çok ağrı tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Benim de kendime has ağrı tedavi modellerim olduğu gibi dünya da uygulanan ağrı tedavi modellerini de yakından takip etmekteyim.

Çeşitli ağrı tedavi yöntemleri özetle şöyle sıralanabilir:

  • Ağrıyı paracetamol ya da non steroidler gibi ağrı kesicilerle takip edebilirsiniz. Ancak uzun vadede ve kornik ağrı kesici kullanımında bir çok yan etki bizleri de beklemektedir. Sadece çocuklarda paracetamol kullanımı hiperaktivite ile ilişkilendirilmektedir. Yine uzun süre non steroid anti enfilamatuvar (naprosksen, tenoksikam, ibuprofen, flurbiprofen, diclofenak, metamizol, etodolak, deksketoprfen…. gibi) kullanımının da böbrek, kalp, mide gibi organ yan etkileri mevcut. Uzun süre NSAİ(Non Steroid Anti Enfalamatuvar) kullanımı barsak florasını da bozar. Luzumunda kısa süreler kullanımında fayda varken uzun süreli kullanımlarını asla uygun görmüyorum.
     
  • Ağrıyı kesmede bir diğer yöntem kortizon içerikli ilaç ve iğnelerin kullanılması. Bir önceki başlıkta non steroidlerden yani steroid olmayan ilaçlardan ve yan etkilerinden bahsetmiştik. Şimdi de gelin steroid yani kortizon kullanımının yan etkilerinden ve etkilerinden bahsedelim . Bilindiği gibi iltihabı baskılamada ve iltihaba bağlı ağrının baskılanmasında en etkin ilaçlardan olan steroidler normalde vücudumuzda da sentezlenmektedir. Akut ve kronik enflamasyonlarda vücudumuzun sentezlediği steroidler yeterli gelmeyeceği için biz hekimler dışardan takviye ilaç olarak vermekteyiz. Özellikle vücudun biyoritmine baktığımızda sabahları steroid salınımı en yüksek düzeydedir. Bu nedenle sabahları ağrı ve ateş düzeylerimiz hem hastalıkta hem de sağlıkta düşük düzeylerde seyreder. Akşam saatlerine doğru steroid salınımı fizyolojik olarak düştüğü için hem fizyolojik şartlarda hem de enfeksiyon gibi hastalık durumlarında ağrı ve ateş düzeylerimiz yüksek seyreder. Halk tabiriyle dertler akşamları azar cümlesinin bilimsel geri platformu bu meyanda cereyan eder. Ne varki kortizonlar ilaç olarak kullanıldığında iki ucu keskin bıçak misali bir yandan fayda sağlarken bir yandan da çeşitli komplikasyonları berberinde bünyesinde barındırır. Ağrıyı ve iltihabı gerçekten çok güçlü bir şekilde baskılar. Bu istediğimiz bir özellik. Beraberinde zihinle beden arasındaki bağlantıyı koparır. Bu asla istemediğimiz bir etki. Mide barsak irritasyonu , vücut da tuz ve su birikmesine neden olması ve buna mukabil kilo artışı asla istemediğimiz etkiler. Yine tuz ve su tutulumu tansiyonu da beraberinde yükseltecektir. Geldiğimiz şu noktada ivedi ve acil durumlarda kısa süreli kortizon kullanımı elzem olabilirken uzun vadede mutlaka ikame bir tedaviye geçmemiz zorunlu görünmektedir. Mutlaka yan etkisi daha az ya da kısa süreli tedaviler seçeneğini geliştirmemiz gerekmekteydi.
     
  • Bir diğer yöntem cerrahi yöntemler. Örneğin ileri yaş ve ileri diz kireçlenmelerinde protez ameliyatları bir tercih olabilir. % 60 ın üzerinde başarı seçeneği olan bu yöntem gerçekten tıpta çığır açmıştır. Ancak her hasta protez ameliyatları için uygun olmayabilir ya da hasta ameliyatı kendisi tercih etmeyebilir. Neticede hastaların kendi tercihleri saygı göstermek zorundayız. Tercihi budur diye hastayı ağrıya terk edemezdik. Mutlaka başka bir seçeneği de olmalıydı. Cerrahi metotla tedavi edilen ve en yaygın ameliyatlardan bir diğeri bel fıtığı ya da boyun fıtığı ameliyatlarıdır. Gerçekten iyi bir cerrahın elinde fıtık ameliyatı sonuçları çok iyi olabilmektedir. Ben şahsen ameliyat olmak istemeyen hastaya asla dokunmam. Ona ameliyat olmasını öneririm. Ameliyat olmak istemeyen hastaya danışmanlık veriyorum. Ve çözümler üretmeye çalışıyorum.
     
  • Nöral terapi: geçekten çok beğendiğim tedavi yöntemlerinden biri. İç organları deride dermatom sahalarına ağrı bir takım sıvılar enjekte ederek indirekt olarak ağrıyı kesme metodudur. Deriden gelen ağrı sinirleri omurilikte ileti sistemine gelir, aynı yola ilgili bir organın ağrı lifleri de gelerek beyne aynı yolakla iletilirler. Bu nedenle her iç organın ve hareket sisteminin bir dermatom sahası vardır. İndirekt olarak ağrı blokajı yaptığınızda ilgili organın da ağrısı kesilmektedir. Seanslar halinde yaptığınızda zamanla kümülatif ağrı da azalma hatta bitmesi söz konusu olacaktır. Yan etkileri ehil ellerde önemsenmeyecek kadar azdır.
     
  • Proloterapi: Hareket sistemin ve eklem ağrılarını tedavisinde kullanılan bir yöntem. İlgili organın cilt dokusuna ve cilt altı dokulara ağrı yapıcı sıvı enjeksiyonları vererek ağrı kesme metotlarından biridir. Oldukça iyi sonuçları olan bir yöntem olup ehil ellerde yan etkisi önemsenmeyecek kadar azdır.
     
  • Fizik tedavi yöntemleri: sıcak uygulamalar, radyofrekans dalga uygulamaları, infraruj doku ısıtma yöntemleri, germe egzersizleri, eklem aç haraketleri,… gibi fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri de ağrı yönetiminde oldukça başarılıdır. Bu mimvalde bizde tens, elektroterapi, germe egzersizleri ve gevşeme egzersizlerini hastalarımızda öneriyoruz.
     
  • Akupunktur: kadim tıbbin en güçlü tedavi yöntemlerinden biridir. Vücuda uygun meridyenlere iğne saplamak yoluyla ağrı blokajı yapma yöntemidir. Mutlaka denenmesi gerek bir yöntemdir.
     
  • Özel karışımlarla ağrı yönetimi: kendi geliştirdiğim özel bir farmakolojik karışımla ağrılı eklem; eklem içine ya da eklem dışına uygun enjeksiyonlarla ağrıyı tedavi edebildiğim bir yöntem. Hatta çoğu kez sebebi de ortadan kaldırdığım bir yöntem. Uzun yıllardır uyguladığım ve yeterli tecrübeye ulaştığımı düşündüğüm bir yöntem. Özellikle yaşa bağlı romatizmal (kireçlenme) ağrılarda ve dejeneratif eklem ve kas ağrılarında başarı sağladığım bir yöntem. En iddialı olduğum yöntemlerden birisi budur, diğeri ise PRP tedavisidir
     
  • PRP ( Platelete Rich Plasma , Trombositten zengin plazma, kök hücre tedavisi):  prp hasta kanından hazırlanarak ilgili deri ve deri altı dokulara ya da eklem içine uygulanan bir yöntem. Özellikle menisküs yırtıkları ameliyatsız asal düzelmez. Ancak prp ile menisküs yırtıkları düzelebilmektedir. Tabi nerede cerrahi uygulanacağı nerede prp uygulanacağı klavuzlarda net olarak belirtilmektedir. Biz kesin cerrahi endikasyonlarında asla diğer tedavileri önermiyoruz. Ancak hasta ameliyat olmak istemiyorsa onu da kusura bakmayın ağrıyla yaşamaya terkedemeyiz. Biz hekimiz ve daima hastalarımızın yanındayız.
     
  • Nöral blokaj: ilgili sinirin köküne ya da omuilik düzeyinde bloke edilmesine dayanan bir yöntem. Benim uğraşı alanım değil. Ama sevdiğim yöntemlerdendir.
     
  • Narkotikler: morfin ve türevleri özellikle metastatik kanserlerde son çare ya da tek çare olmaktadır. Çalıştığım hastanede ileri evre metastatik kanserli hastalarda acil tedavide maalesef narkotik vermek zorunda olduğumuz hastalarımız olmakta.
     
  • Daha bir çok yöntem sayılabilir. Ama bir konuya da değinmeden edemeyeceğim. Ağrı kesmede biz hekimleri uygulamaları bu şekilde. Ancak hastaya da düşen görevler mevcuttur. Toksik beslenmeyi bırakması gerekir. Ben bu konuda da danışmanlık hizmeti veriyorum. Yine kilo vermekte eklem kas ağrılarını azaltacaktır. Kilo vermesi konusunda da hastalarımıza danışmanlık hizmeti veriyorum.

Dr. Alparslan KAHVECİ’den bir randevu alın

Herhangi bir ağrı yaşıyorsanız, yardımcı olabiliriz. Ağrı yönetimi ile ilgili Dr. Alparslan KAHVECİ’nin en iyi seçim olduğuna karar vermek için bugün +90 (543) 421 11 16 numaralı telefondan randevu alabilirsiniz .


Uzman Doktorumuz Dr. Alparslan KAHVECİden görüş alın. İletişim Sayfamız için tıklayın.


Ağrı Ve Çeşitleri Nelerdir?, Kronik Ağrı Nedir?, Kronik Ağrı, Konya Fitoterapi Uzmanı, Konya Fitoterapi, Danışmanlık Hizmetleri, Ağrı Tedavisi, ağrı kesici ,ağrı kesici krem, ağrı kesici isimleri, ağrı bandı, ağrı kesiciler, an ağrı kesici, baş ağrısı    , karın ağrısı, kulak ağrısı, boğaz ağrısı a ne iyi gelir, ağrı bölümü, ağrı bakım planı, ağrı bilimi, ağrı bandı nedir, b grubu ağrı kesiciler, ağrı çeşitleri, ağrı kesici, ağrı eşiği, ağrı fizyolojisi, ağrı formasyon       


Dr. Alparslan Kahveci

1975 Konya’da doğdu. 1983-1987 yıllarında İlk Öğrenimi Ağabeyli Köyü Çeşme Başı İlköğretim okulunda tamamladı. 1987-1993 yıllarında Konya Karatay Lisesinde ortaokul ve lise eğitimini tamamladı. 1994 yılında Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde Üniversite eğitimine başladı. Tıp fakültesi ikinci sınıftayken Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu (SEBAT) kuruculuğunda görev aldı. Yine o yıllarda topluluğun dergisi olan ORKOS'un yayın editörlüğünü yaptı. Topluluk nezdinde çeşitli bilimsel toplantılara iştirak etti. Yine üniversitede çeşitli deneysel çalışmalara katıldı. O yıllarda ilk çalışması olan Melatonin hakkında çok sayıda yayın takip etti ve hayvan deneylerini gerçekleştirdi. 2003 yılda devlet hizmet yükümlülüğü atamalarında Aksaray İli Eskil İlçesi Merkez Sağlık Ocağına Hükümet Tabibi olarak atandı. Hem hekim olarak çalıştı hem de sağlık ocağı sorumluluğu yaptı. Aynı yıl ilçede muayenehane işletmeye başladı. 2004 yılında Askerlik görevimi yapmak üzere Van 100 Yataklı Asker Hastanesine tayini gerçekleşti. 16 ay boyunca hem askeri hastanesinde görev yaptı hem Özel Hayat Hastanesinde Acil hekimliği yaptı. Asker hastanesinde acil sorumluluğu da yaptı. Ayrıca İç hastalıkları kliniğinde, çocuk hastalıkları kliniğinde ve psikiyatri kliniğinde çalıştı. 2005 Yılında kamu görevinden istifa edip Konya Selçuklu Hastanesine Acil sorumlusu ve Acil hekimi olarak göreve başladı. 2007 yılında Özel Selçuklu Hastanesinden ayrılıp kendi tıp merkezini açtı. 2007 Yılında sahibi olduğu Özel Cihan Dahiliye Merkezinde 29 ay boyunca Mes’ul Müdür ve kurucu hekim olarak görev yaptı. Aynı zamanda 2008 yılında medikal estetik sertifika eğitim programlarına katılarak eğitimlerini başarıyla tamamladı. 2008 yılından sonra estetik konularında ve kilo kontrol konularında araştırmalarını yapmaya başladı. Yine o yıllarda gıda takviyeleri ile ilgili çalışmalarını fahri olarak yürüttü. 2010 yılında Özel Eylül Tıp Merkezinde Genel Tababet Polikliniğinde göreve başladı. Burada medikal estetik alanında kilo kontrolü ve ağrı tedavisi ile ilgili yoğun vaka çalışmaları oldu. Formülü kendisine ait olan ağrı tedavi kombinasyonu geliştirdi. Kas içi ve eklem içi uygulamaları oldu. Gıda takviyelerine olan ilgisi artarak devam etti. ​ 2016 yılının sonlarına doğru kısa bir süre Aksaray Medişifa Tıp Merkezinde Acil Hekimi olarak çalıştım. 2017 yılı nisan ayında Konya Karatay Üniversitesi Medicana Tıp Fakültesi Hastanesinde Başhekim Yardımcısı ve acil hekimi olarak göreve başladı. Halen aynı hastanede acil hekimliği görevini sürdürüyor. 2018 yılı sonlarına doğru Parvega İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi için ürün geliştirme ve bilimsel kurul başkanlığı görevine başladı. 2019 Aralık ayında Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Fitoterapi Uzmanlığı almaya hak kazandı. ​ 2021 Eylül ayından itibaren Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Homeopati Uzmanlığı eğitimleri devam etmekte. ​ Yurt içi ve yurtdışında çok sayıda akademik tıp kongrelerine katılmıştır. Halen kendisine ait bir güzellik salonu ve Fitoterapi danışmanlık ofisinde çalışmalarına devam ediyor. Evli ve iki çocuk babasıdır.

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir